3 Ekim 2012 Çarşamba

Bursa: Hilton

Bursa seyahatim boyunca kaldığım Hilton'dan çok memnun ayrıldım.
Öncelikle belirtmek isterim ki otel yeni ve yeniliği kokusundan bile belli oluyor.
Yalova yolundan Bursa'ya giriş yaptığınızda sağ tarafınızda sizi karşılıyor otel, görmemenize imkan yok. Yanında yine kendi kadar büyük Hampton var.
Aslında ilgimi çekmedi değil, Hampton da Hilton gurubunun, acaba neden yanyana 2 yeni otel yaptılar?
Her neyse gelelim otel detaylarına...
Otelin girişi çok güzel, ferah, çalışanlar güler yüzlü ve giriş işlemlerinizi hemen yapıyorlar.
Odaya kaday çok güler yüzlü bir beyefendi eşlik etti bana, oteli tanıttı.
Öncelikle otel imkanlarını daha sonra ise odayı anlatacağım.
Otelin restaurant'ı normal standartlarda diye düşünüyorum.
Kahvaltı büfesi zengin ama öğle yemeği zayıftı.
Otelin 11nci katında executive lounge var ( 11-12-14ncü katlar executive), orada da yemek yiyebilirsiniz ama aşağıda daha çok çeşit var.
Otel bir şehir oteli olarak gözükse de aslında aynı anda Spa oteli.
Çok otel gezmiş baya da spa deneyimi edinmiş biri olarak diyebilirim ki, şu ana kadar almış olduğum en güzel spa hizmetiydi.Bitmesin diye ağlamak istedim.
Gelelim odaya..
Oda ferah, aydınlık ve kocaman.
Girişte bir koridorla karşılaşıyorsunuz ve burada hem kıyafet dolabı hem de buzdolabınızı ve büfenizi bulabilirsiniz. Hemen karşısında banyonuz bulunuyor.

Banyo fazlaca büyük, duş, tuvalet ve banyo kısımları ayrılmış. İhtiyacınız olabilecek herşey çekmecelerde toplu halde bulunuyor.
Diş fırçanızı unuttuğunuzda kimseyi aramak zorunda değilsiniz..ki çok yaparım:)
Burada fotoğraflayamadım bir detay, görmüş olduğunuz ayna kenarındaki küçük bir düğme ile televizyona dönebiliyor:) muhteşem...
Odaya gegelim yatak king size alında ama büyük bir king size'dı, rahat ve temiz.
Her akşam yatmadan önce yatak sizin için açılmış, üzerine çeşitli çikolata/lokumlar konulmuş ve bir de iyi geceler notu bırakılmış oluyor, ev gibi sıcacık.

En hoşuma giden detaylardan biri ise odadaki ışıklandırma...2 resim arasındaki 5 fark gibi olacak aslında ama...yukarıdaki 2 resim arasındaki tek fark aydınlatmayı açmış olmam:)

Sonuç olarak, çok memnun kaldım.
Şehirde kalacaksanız kesinlikle tavsiye ederim ancak dağ tatili için çooook uzak.

Gerçi onu da düşünüp servis koyarlar herhalde diyorum...


Sevgiler,

Ç.

18 Eylül 2012 Salı

Next..

Bir sonraki ziyaretim Bursa olacak,yorumlarım haftaya.
Bu süre zarfında yazabilirsem restaurantları/cafeleri de yazmayı deneyeceğim.
Sevgiler,

13 Eylül 2012 Perşembe

Charles de Gaulle: Pullman

Sadece 1 gecelik konaklama yapmam gereken Pullman Hotel, Avrupa standartlarına göre normal, Türkiye standlarlarına göre orta karardı.
Öncelikle otel girişinde üzerinde yapay arılar uçuşan ağaca bayıldım.
Odalara çıktığımızda da klasik bir Avrupa Oteli, konfor düşünülmüş, lüks eksik kalmış.
Odanın en güzel yanı kapıdan içeri girdiğinizde hemen yatak odasıyla karşılaşmamanız..sanki evin holü gibi bir hole girip - ki bu holdeki diğer bir kapı banyoya açılıyor- sonra yatak odasına geçiyorsunuz.
Kapılar eski,
Yatak çok rahat,
Camlar çift kat, böylece mutlak sessizlik odanızda...
Yemeklere gelince, bence sınıfta kaldı.

Bir daha gitmeme gerek olmadığını düşündüğüm bir otel...


10 Eylül 2012 Pazartesi

Birazdan Paris Charles De Gaulle yolcusuyum.
Kelebekler midede.
Yorumlar dönünce.

Kapadokya: DoubleTree by Hilton

Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir. Coğrafi olaylar Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır. Ben de size orada kaldığım bir otelle ilgili izlenimlerimi taşımak istiyorum
Bölge bir çok otelle dolu aslında. Çoğu da cave resort diye geçen mağara odalardan oluşmuş butik oteller.
Daha önce Kapadokya’ya gittiğimde Karlık Evi’nde kalmıştım ki butik otel anlayışını seven, evinde gibi hissetmek isteyen herkese tavsiye ederim.Feng shui’yi de unutmayalım.
Bu sefer ki otel: DoubleTree by Hilton Avanos Kapadokya.
Öncelikli olarak belirtmek isterim ki fotoğrafları kendim çektim ama siteden de bakabilirsiniz pek farkı yok.
Otele giriş gayet sade ve güzel.
Odalar biraz dar ama yine de ihtiyacı karşılıyor. Biraz da bölgesel midir bilmiyorum ama karanlık, tek pencere minicik ve pek de açılmıyor, odayı da aydınlatmıyor. Otel odasında bulunan ütü ise her zaman hoşuma gitmiştir, ihtiyaç oluyor çoğu durumda.
Yataklar gayet rahat ve yatak üstünde duran üzerinde ‘sweet dreams’ yazan yastık herkesin çok hoşuna gidiyor.
Banyo gayet ferah ve odaya bakan bir penceresi var ama yine de banyoda ki temizlik biraz geliştirilebilir.

Toplantı odaları ve hizmet gayet tatmin edici.
Otelin yemekeleri de 2nci bir tabak aldıracak kadar lezzetli.
Kısa ziyaretler için gidilebilir.

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Kaş: Club Hotel Barbarossa

Tek kelime : Huzur
Ben buraya bayıldım. Sahil daha güzel olamazdı zaten. Daha ne olabilirdi ki?
Tertemiz şemsiyeler mi? minderler mi? yoksa bembeyaz gölgelikler/cibinlikler mi? Renklerin uyumu?
Hepsi var. Ama en önemlisi mükemmel bir deniz ya da şöyle diyelim doğal havuz:)
Otele gitmeden 2 saat önce rezervasyon yaptırdık büyük cesaretle ama iyi ki de öyle yaptırmışız.
Bir otel şeklinde konaklama imkanı sunuyorlar size bir de 3-4 odayı kiralayıp villa kapatabiliyorunuz.
Otelin websitesini gezmenizi tavsiye ederim.
Biz şanslılardan olup villalardan birinde kaldık. Keşke birçok arkadaşımızla gidip o villayı kapatabilseydik.O şartlar altında tam donanımlı mutfak ve salona sahip olacaktık, aynı zamanda kendimize ait bir havuzumuz da olacaktı. Olmasa da oldu.
Oda çok güzeldi ancak zaman geçiremedik içinde çünkü sahil öyle güzeldi ki, geceleri bile orda oturduk.
Yemekler lezzetliydi.
Kahvaltıda çeşitler, özellikle pideler çok güzeldi.
Tek sorun tesisin kendi ikramı olan 5 çayı ve kekinin çay kısmnı extraya yazmaları bence. Ondan kar etmelerine gerek olmadığını düşünüyorum.




Tatil bitiminde ufak sorunlar yaşasak da bu otel hakkında izlenimlerim aşağıdadır:
Sessiz,
Etkileyici,
Mutluluk veren,
İdeal,
Huzurlu,


p.s.: Special thanks to the photographer:) (above mentioned)

Fethiye: Yatch Boutique Hotel

Daha önce Fethiye'ye hiç gitmemiş biri olarak, hep gözümde çok güzel bir yer hayal ettim.
Mükemmel giden tatilimize birazda Fethiye'de devam edelim dedik.
Yine herşeyin mükemmel gitmesi için booking.com'da resimlerine bayıldığım Fethiye Yatch Botique Otel'i tercih ettik.
Otele giriş gayet etkileyici idi. İşlemler yapılırken ıslak/soğuk havlular ikram edildi ki yaz sıcağında insanı rahatlatan en güzel ikramdır. Yanında buzlu içeceklerimiz ve güler yüzle bizi karşılayıp haritayla bize neler yapabileceğimizi anlatan bir bey.
Ancak otel odasına girdiğimizde neye uğradığımızı şaşırdık. Valizi koyacak yer yok, yatağın bir tarafına koyarsan banyoya gidemezsin diğer tarafına koyarsan buzdolabını ya da giysi dolabını açamazsın. Yani odada ancak hoplayıp zıplayarak ilerleyeceğiz onu anladık.
Klima tam yatağın karşısında zaten koyacak yer yok ki. Bu da uyumanıza engel.
Gelelim banyoya, içerde rahat etmekten vazgeçtim hareket etmek bile imkansız.
Velhasıl..denizden geldiğiniz mayolar çıktı yıkandı e nereye konulacak? yine yer yok:) asacak değil koyacak yer bile yok.
Fethiye tatilini hemen durdurup bir anda kendimizi başka yerde bulduk bile...
Gerçi belirtmek isterim otelin diğer alanları sizi adeta sanat müzesindesi gezdiriyor. Güzel tablolar, değişik heykeller,uhteşem duvar kağıtları...